Английский Язык - Турецкий язык
Определение to deepen and enlarge the spaces between the teeth of (a worn saw) в Английский Язык Турецкий язык словарь
- gum
- {i} dişeti
Benim dişetim kanıyor.
-I have bleeding gums.
- gum
- sakız
Favori sakız türün nedir?
-What's your favorite kind of chewing gum?
Sakız ayakkabımın tabanına yapıştı.
-Gum got stuck to the bottom of my shoe.
- gum
- (Tıp) Diş eti, gingiva
- gum
- sakız/zamk/dişet
- gum
- (Gıda) tutkal
- gum
- (İnşaat) sakı
Sakız tadını kaybetti.
-The gum has lost its taste.
Tom'un ayakkabısının altında sıkışmış biraz sakız var.
-Tom got some chewing gum stuck on the bottom of his shoe.
- gum
- zamkla yapıştırmak
- gum
- zamk
- gum
- çiklet
- gum
- argo işi bozmak
- gum
- gum up pislikle dolup çalışmaz hale gelmek veya getirmek
- gum
- {f} yapıştırmak
- gum
- {i} çapak
- gum
- {i} kauçuk
- gum
- gumboil diş eti iltihabı
- gum
- i., gen. çoğ. dişeti
- gum
- {i} lastik
- gum
- (isim) dişeti, sakız, çapak, zamk, yapıştırıcı, reçine, lastik, kauçuk
Связанные Термины
Английский Язык - Английский Язык
Определение to deepen and enlarge the spaces between the teeth of (a worn saw) в Английский Язык Английский Язык словарь
- gum
to deepen and enlarge the spaces between the teeth of (a worn saw)
Расстановка переносов
to deep·en and en·large the spaces be·tween the teeth of (a worn saw)Resimler
История
Избранное