O, sabahtan akşama kadar çalıştı.
- She worked from morning till night.
O, sabahtan akşama kadar çalıştı.
- He worked from morning till night.
Bir ebeveynin sevgisini kendimiz ebeveynler oluncaya kadar asla bilmeyiz.
- We never know the love of a parent till we become parents ourselves.
Sınavda başarısız oluncaya kadar tembelliğinden pişman olmadı.
- He did not repent of his idleness till he failed in the examination.
Sadece ben gelinceye kadar pozisyonunu bozma.
- Just hold your position till I arrive.
Ben gelinceye kadar onlara beklemesini söyle.
- Ask them to wait till I come.
O zamana kadar hiç panda görmemiştim.
- I had never seen a panda till that time.
O zamana kadar her şey olabilir.
- Anything may happen till that time.