O, sabahtan akşama kadar çalıştı.
- She worked from morning till night.
Onunla tanışıncaya kadar, o, bilgiyi bilmiyordu.
- She didn't know the information till she met him.
O, mezun oluncaya kadar çok utangaçtı.
- She had been very shy till she graduated.
Sınavda başarısız oluncaya kadar tembelliğinden pişman olmadı.
- He did not repent of his idleness till he failed in the examination.
Ben gelinceye kadar onlara beklemesini söyle.
- Ask them to wait till I come.
Sadece ben gelinceye kadar pozisyonunu bozma.
- Just hold your position till I arrive.
O zamana kadar hiç panda görmemiştim.
- I had never seen a panda till that time.
Dükkân ne zamana kadar açık?
- When is the store open till?