Onun düşük bir cinsel dürtüsü var.
- She has a low sex drive.
Tom'un hiçbir dürtü veya hırsı yok.
- Tom has no drive or ambition.
Arabada sorun yok, sadece sen kötü bir sürücüsün.
- Nothing is the matter with the car. It's just that you are a bad driver.
Bir yarış arabası sürücüsü olmanın hayalini kurardım.
- I used to dream about becoming a race car driver.
O, bir sürücü olarak demir yolunda çalışır.
- He works on the railroad as a driver.
Onun iyi bir sürücü olduğunu düşünüyor musun?
- Do you think he is a good driver?
Their debts finally drove them to sell the business.