Seninle gerçek hayatta buluşmak harikaydı.
- It was awesome to meet you in real life!
Eski arkadaşımla buluşmak çok hoştu.
- Meeting my old friend was very pleasant.
Bir gün gerçekten başka bir Esperantist ile tanışmak istiyorum.
- I really would like to meet another Esperantist some day...
Herkes seninle tanışmak istiyor.Sen ünlüsün!
- Everyone wants to meet you. You're famous!
Atletik yarışma gelecek haftaya kadar ertelendi.
- The athletic meet was put off until next week.
Atletizm yarışması yıllık bir etkinliktir.
- The athletic meet is an annual event.
Onunla kahve dükkanında buluşmaya söz verdi.
- She promised to meet her at the coffee shop.
Onunla kahve dükkanında buluşmaya söz verdi.
- She promised to meet him at the coffee shop.
Sana rastlamak ne güzel. Ben bir karıncayiyenim.
- Pleased to meet you. I am an anteater.
Sizin gibi hoş insanlara rastlamak enderdir.
- It's rare to meet nice people like you.
Beni istasyonda karşılamayı unutma.
- Do not forget to meet me at the station.
Biz şirketimizin atletizm karşılamasına katıldık.
- We participated in the athletic meet of our company.
Onunla kahve dükkanında buluşmaya söz verdi.
- He promised to meet her at the coffee shop.
Onunla kahve dükkanında buluşmaya söz verdi.
- He promised to meet him at the coffee shop.