Oradan çıkmak zorundasın.
- You have to come out of there.
Sadece bir deliğe girmek ve asla çıkmak istemiyorum.
- I just want to crawl into a hole and never come out.
Dışarı çıkmak ve oynamak ister misin?
- Do you want to come out and play?
She finally came out of the closet to her religious family regarding her atheism.