Tom arabasının kontrolünü kaybederek yoldan çıktı.
- Tom swerved hard, losing control of his car.
Sürücü kediye çarpmamak için yoldan çıktığında, kıl payı kurtuldu dedi.
- When the bus swerved to miss a cat, the driver said, That was a close call.
Köpeğe çarpmayı engellemek için yoldan çıkmak zorunda kaldım.
- I had to swerve to avoid hitting the dog.