Bir torba patates kızartmasının hepsini yememeliydim.
- I shouldn't have eaten the whole bag of potato chips.
Bir sürahi bira ve bir porsiyon patates kızartması istiyorum.
- I want a pitcher of beer and a portion of chips.
Bu çipler henüz mevcut değil.
- Those chips aren't yet available.
Bu şirket bilgisayar çipleri üretmektedir.
- This company manufactures computer chips.
Hepimiz öğretmenimize bir doğum günü hediyesi almak için para verdik.
- We all chipped in to buy our teacher a birthday present.
Bu patates cipsi, size daha fazlasını istetecek kadar yeterince iyi.
- These potato chips are good enough to make you want more.
Tom Mary ve John'a biraz patates cipsi sundu.
- Tom offered Mary and John some potato chips.
Tom'un omuzunda bir çatlak var.
- Tom has a chip on his shoulder.
All Cs, I said. Sounds like they like order..
tortilla chips.
This cup has a chip in it.
Be careful not to chip the paint.
... like just using chip-making equipment. ...
... your body. This is a pill. It has a chip in it, the chip is smaller than an aspirin ...