Cidden benimle yarışmak istiyor musun?
- Do you seriously want to race me?
Yüz elli kişi maraton yarışına girdi.
- One hundred and fifty people entered the marathon race.
Amerika Birleşik Devletleri, aya yarışı kazandı.
- The United States had won the race to the moon.
Atom bombaları insan ırkı için bir tehlikedir.
- Atomic bombs are a danger to the human race.
İşverenler ırkları, dinleri, etnik kökenleri, deri renkleri, cinsiyetleri, yaşları, medeni durumları, engellilikleri ya da cinsel yönelimleri nedeniyle işçileri işe almayı reddemezler.
- Employers cannot refuse to hire workers because of their race, religion, ethnic origin, skin colour, sex, age, marital status, disability or sexual orientation.
İşverenler ırkları, dinleri, etnik kökenleri, deri renkleri, cinsiyetleri, yaşları, medeni durumları, engellilikleri ya da cinsel yönelimleri nedeniyle işçileri işe almayı reddemezler.
- Employers cannot refuse to hire workers because of their race, religion, ethnic origin, skin colour, sex, age, marital status, disability or sexual orientation.
Hiç bir at yarışı görmeye gittin mi?
- Have you ever gone to see a horse race?
O, dürbününü kullanarak at yarışını izledi.
- He watched the horse race using his binoculars.
O, kayak yarışlarında mücadele ediyor.
- He competes in ski races.