Şu gemi bu limandan yurt dışına gider.
- That ship goes abroad from this port.
Fırtına geminin limandan ayrılmasını imkansız hale getirdi.
- The storm will make it impossible for the ship to leave port.
Onların gemisi hâlâ limanda.
- Their ship is still in port.
Fırtına geminin limandan ayrılmasını imkansız hale getirdi.
- The storm will make it impossible for the ship to leave port.
Doğduğum yer olan Nagasaki, güzel bir liman kentidir.
- Nagasaki, where I was born, is a beautiful port city.