Sevmek kolay fakat sevilmek zordur.
- It is easy to love, but hard to be loved.
Cennette sevmek için bekleyebilirim.
- I can wait to love in heaven.
Aşk onu rüyalarında görmektir.
- Love is seeing her in your dreams.
Aşk, sürekli olarak gizem ve sefalettir.
- Love is mystery and misery indefinitely.
Yoksulluk kapıdan içeri girdiğinde, sevgi pencereden dışarı uçar.
- When poverty comes in at the door, love flies out the window.
Maury Povich'e gelen insanlar genellikle sevgililerinin onları aldattıkları ile ilgili önemli iddialarda bulunmaktadırlar.
- The people who come on the Maury Povich show often make pretentious claims about their lovers cheating on them.
Mary'nin sevgililer günü için Tom'a bir şey almaya parası yoktu bu yüzden ona sadece seni seviyorum! dedi.
- Mary didn't have the money to buy Tom anything for Valentine's Day, so she just told him I love you!
Onun sevgilisi İngiliz hükümeti için çalışan bir casus.
- Her lover is a spy working for the British government.
Başkalarına yardım etmeyi severim.
- I love to help others.
O, benim erkek arkadaşım değil, sadece yararı olan platonik aşk.
- He's not my boyfriend, it's just platonic love with benefits!
Kime aşık olmak istersin?
- Who would you like to fall in love with?
Âşık olmak biraz zaman alır.
- Falling in love takes some time.
Cennette sevmek için bekleyebilirim.
- I can wait to love in heaven.
Ne kadar zor bir şey, sevmek ve akıllı olmak, ve her ikisi birden.
- How difficult a thing it is, to love, and to be wise, and both at once.
You shall love the Lord your God with your whole heart, and your whole mind, and your whole soul; you shall love your neighbor as yourself. (Matt. 22:37-38).