to capture using a photographic camera

listen to the pronunciation of to capture using a photographic camera
Английский Язык - Турецкий язык

Определение to capture using a photographic camera в Английский Язык Турецкий язык словарь

take
almak

Tom'un işini yapacak birini almak zorunda kalacağım. - I will have to take on someone to do Tom's work.

Yeni bir yere alışmak her zaman zaman almaktadır. - It always takes time to get used to a new place.

take
{f} götürmek

Tom'u hastaneye götürmek zorunda kaldım. - I had to take Tom to the hospital.

Pazartesi günü kitapları kütüphaneye geri götürmek zorundayım. - On Monday I have to take back the books to the library.

take
{f} icap etmek
take
düşünce

what's your take? / what's your opinion? / what do you think? - Senin düşüncen/fikrin nedir?.

Lütfen ilk mesajıma bir göz atın ve bu konudaki düşüncelerinizi bana bildirin. - Please, take a look at my first post and let me know what you think about it.

Hayatı son sürat yaşamam için bu faydasız düşünceleri bırakmam gerek. - I need to drop these useless perceptions to take full throttle over my life.

take
{f} hissetmek
take
götür

Bu otobüs sizi müzeye götürecek. - This bus will take you to the museum.

Havaalanı otobüsünün havaalanına götürmesi ne kadar sürer? - How long does the airport bus take to the airport?

take
ahzetmek
take
kandırmak
take
çatmak
take
aşırmak
take
hasılat
take
gerektirmek
take
kazanmak

Önemli olan oyunda kazanmak değil, oyunun içinde yer almak. - The important thing is not to win the game, but to take part in it.

Kazanmak için ne gerektiğini biliyorum. - I know what it takes to win.

take
(içine) almak
take
istemek
take
{f} yapmak

Tango yapmak iki kişi gerektirir. - It takes two to tango.

Yürüyüş yapmak için bir süre dışarı çıkalım. - Let's get out for a while to take a walk.

take
{f} ölçmek

Ben senin ateşini ölçmek istiyorum. - I want to take your temperature.

take
{i} reaksiyon

Bir kimyasal reaksiyon bir veya daha fazla adımda gerçekleşir. - A chemical reaction takes place in one or more steps.

take
{f} tahammül etmek
take
{f} kaplamak
Английский Язык - Английский Язык
take

The photographer took a picture of our family.

to capture using a photographic camera

    Расстановка переносов

    to cap·ture us·ing a pho·to·gra·phic cam·er·a

    Турецкое произношение

    tı käpçır yuzîng ı fōtıgräfîk kämrı

    Произношение

    /tə ˈkapʧər ˈyo͞ozəɴɢ ə ˌfōtəˈgrafək ˈkamrə/ /tə ˈkæpʧɜr ˈjuːzɪŋ ə ˌfoʊtəˈɡræfɪk ˈkæmrə/
Избранное