Onun görevi ölü hayvanları gömmektir.
- Their job is to bury dead animals.
Köpek, kemiğini bahçeye gömmekle meşguldü.
- The dog was busy burying his bone in the garden.
Beşikte öğrenilen mezara kadar taşınır.
- What is learned in the cradle is carried to the tomb.
Liderleri öldüğünde, onun vücudunu büyük bir mezara yerleştirdiler.
- When their leader died, they placed his body in a large tomb.
Onlar şimdi şiddetle mücadele ediyorlar fakat çok uzun zaman geçmeden önce savaş baltasını gömeceklerine sizi temin ederim.
- They're fighting fiercely now but I assure you they'll bury the hatchet before long.
Köpekler genellikle kemikleri gömerler.
- Dogs often bury bones.
Indisputable, though very dim to modern vision, rests on its hill-slope that same Bury, Stow, or Town of St. Edmund; already a considerable place, not without traffic.
... Every road, every ditch, every piece of land, bury a fiber ...