to bid, tell, direct, regulate, set apart

listen to the pronunciation of to bid, tell, direct, regulate, set apart
Английский Язык - Турецкий язык

Определение to bid, tell, direct, regulate, set apart в Английский Язык Турецкий язык словарь

order
{f} sipariş vermek

Sipariş vermek ister misiniz? - Would you like to order?

Garson, sipariş vermek istiyorum. - Waitress, I'd like to order.

order
{i} sipariş

Siparişinizi alabilir miyim, lütfen? - May I have your order, please?

Bir sandviç sipariş etmek istiyorum. - I would like to order a sandwich.

order
{i} şeref rütbesi
order
{i} dizi
order
(Biyoloji,Gıda) takım

Bütünüyle sipariş edilmiş bir takıma çoğunlukla bir zincir denilir. - A totally ordered set is often called a chain.

Yarışa katılmak için yeni bir takım kuruldu. - A new team was formed in order to take part in the race.

order
{i} paso
order
buyrultu
order
düzenini sağlamak
order
düzensiz

Onun odası her zaman düzensizdir. - His room is always out of order.

Uçağın kontrolleri düzensizdi. - The controls of the plane were out of order.

order
(Kanun) hükmetmek
order
durum

Sami'nin SUV'u mükemmel çalışır durumda. - Sami's SUV is in perfect working order.

Odasını her zaman iyi durumda tutar. - She always keeps her room in good order.

order
ısmarlama

Ne ısmarlamak istiyorsunuz,beyler? - What do you wish to order, gentlemen?

Tom ne ısmarlayıp ısmarlamayacağına karar veremiyor. - Tom can't decide what to order.

order
rütbe
order
havale

Onu Boston'dan posta havalesi ile aldım. - I got it mail order from Boston.

order
sınıf

Bugün, öğretmenimiz bize sigara içenlerin asla büyümeyeceğini söyledi. Bunu kanıtlamak için, Petya adında bir yedinci sınıf öğrencisini vurdu. - Today, our teacher told us that those who smoke will never grow up. In order to prove it, she shot a seventh-grader named Petya.

O sınıfı geçmek için biraz ekstra kredi çalışması yaptım. - I did some extra credit work in order to pass that class.

order
tertip
order
(n) sipariş
order
{i} cins, çeşit
order
(Mukavele) talep, sipariş; düzenleme; emir
order
(Tekstil) ısmarlamak, sipariş etmek
Английский Язык - Английский Язык
{v} order
to bid, tell, direct, regulate, set apart

    Расстановка переносов

    to bid, tell, direct, regulate, SET a·part

    Произношение

Избранное