Doktor olmaktan gururluyum.
- I am proud of being a doctor.
Fakir olmayı zengin olmaya tercih ederim.
- I prefer being poor to being rich.
Tom amacının geç kalmak olmadığını söyledi.
- Tom said that he didn't mean to be late.
Tom geç kalmak istemiyor.
- Tom doesn't want to be late.
Yaşaması konusunda hiçbir umut yok
- There is no hope of his being alive.
İnsanlar hayatı anlamak için değil, yaşamak için yaratılmıştır.
- Human beings are not made to understand life, but to live it.
İnsanlar dürüst olan birine alışkın değildir.
- People are not used to someone being honest.
Bir yetim olan babam on yaşında para kazanmaya başlamak zorunda kalmıştı.
- Being an orphan, my father had to start earning money at ten.
İnsanoğlu uzaya uçmayı başardı.
- Human beings succeeded in flying into space.
İnsanoğlu değiştikçe dil de değişir.
- Language changes as human beings do.
Özgürlük her şeyi mümkün olduğu kadar zararsız yapabilmekten oluşur.
- Liberty consists of being able to make everything as harmless as possible.
O takımı kimin oluşturduğunu biliyor musun?
- Do you know who brought that team into being?
İnsan sosyal bir varlıktır.
- Man is a social being.
Biyolojik bir varlık olarak insan hayvan dünyasına aittir.
- Human as a biological being belongs to the animal world.
İnsanlar sosyal yaratıklardır.
- Human beings are social creatures.
İnsanlar duyarlı yaratıklardır.
- Humans are sentient beings.
Mevcut sisteme inançlarını kaybettiler.
- They lost faith in the existing system.
Bir çalışma orman yangınlarından kaynaklanan hava kirliliğinin mevcut akciğer sorunlarını artırdığını göstermektedir.
- A study shows air pollution from forest fires exacerbates existing lung problems.
Var olan müşterileri korumak, yenilerini bulmak kadar önemlidir.
- Keeping existing clients is just as important as finding new ones.
Var olan müşterileri korumak, yenilerini bulmak kadar önemlidir.
- Keeping existing clients is just as important as finding new ones.
İnsanoğlu Tanrı'nın suretinde yaratılmıştır.
- Human beings were created in God's image.
Yapılacak çok az şey olması beni hayal kırıklığına uğrattı.
- I was disappointed at there being so little to do.
Tom sadece yanında oturup Mary'ye zorbalık yapılmasını izleyemedi.
- Tom couldn't just sit by and watch Mary being bullied.
Tis a hard matter therefore to confine them, being they are so various and many .
... They're being brave. ...
... ROMNEY: Thank you, Jeremy. I appreciate your ' your question, and thank you for being ...