Merdivenlerden yukarı gelen birisi var.
- There's somebody coming up the stairs.
Birisi telefona cevap verebilir mi?
- Can somebody answer the phone?
Birinin bağırdığını duyduk.
- We heard somebody shout.
Biri bu tabağı kırdı.
- Somebody has broken this dish.
Birlikte çalıştığım birinin yanında yaşıyorsun
- You live next to somebody I work with.
Bunu başka birine söyle.
- Tell it to somebody else.
Çek birine para ödeme yöntemidir.
- A check is a method of paying money to somebody.
Ben önemli kimseyim ve önemliyim.
- I am somebody and I am important.
Fransızca anlayan kimseyi arıyorum.
- I'm looking for somebody who understands French.
Ben önemli kimseyim ve önemliyim.
- I am somebody and I am important.
I'm tired of being a nobody - I want to be a somebody.
... Somebody else infected it for them. ...
... I love to put myself in somebody else's shoes and, you know, think about their style of ...