Tom Mary'nin söylemek zorunda olduğu şeyi herhangi bir heyecan göstermeden dinledi.
- Tom listened to what Mary had to say without showing any emotion.
Tom duygularını göstermekten korkuyor.
- Tom is afraid of showing his feelings.
Onu bana gösterir misin?
- Would you mind showing me that?
Her zaman sınıf arkadaşlarına gösteriş yapan türde bir çocuktu.
- He was the kind of kid who was always showing off to his classmates.
K -9 film gösterimde.
- The movie K-9 is showing.
Sence bizi film gösterimine davet edecekler mi?
- Do you think they will invite us to the film showing?
Nasıl yapacağımı bana gösterdiğin için teşekkürler.
- Thanks for showing me how to do that.
Bana yolu gösterdiğiniz için teşekkürler.
- Thanks for showing me the way.
Onlara biraz büyü göstererek çocukları eğlendirdi.
- He amused the children by showing them some magic.
İnsanlar sadece ne olduklarını göstererek düzeltilebilir.
- Men can only be corrected by showing them what they are.
He made a poor showing at his first time at bat.
We went to the midnight showing of the new horror movie.
... showing him Frances bacon photos, which is, like, all ...
... Medicine" all of the data showing how much work stress ...