Select Keyboard:
Türkçe ▾
  1. Türkçe
  2. English
  3. العربية
  4. Dansk
  5. Deutsch
  6. Ελληνικά
  7. Español
  8. فارسی
  9. Français
  10. Italiano
  11. Kurdî
  12. Nederlands
  13. Polski
  14. Português Brasileiro
  15. Português
  16. Русский
  17. Suomi
  18. Svenska
  19. 中文注音符号
  20. 中文仓颉输入法
X
"1234567890*-Bksp
Tabqwertyuıopğü,
CapsasdfghjklşiEnter
Shift<zxcvbnmöç.Shift
AltGr

to be obliged or required to

listen to the pronunciation of to be obliged or required to
Английский Язык - Турецкий язык

Определение to be obliged or required to в Английский Язык Турецкий язык словарь

need
ihtiyaç

Amerikalıların Çin'e seyahat etmeleri için bir vizeye ihtiyaçları var. - Americans need a visa to travel to China.

O, kahrolası aşk sözlerine ihtiyaç duyuyordu. - She needed fuckin' words of love.

need
gereksinim

Sanırım benim yardımıma gereksinimin var. - I think you need my help.

Müşterilerimizin istek ve gereksinimlerini karşılamayı amaçlıyoruz. - We aim to satisfy our customers' wants and needs.

need
{i} lüzum
need
(İnşaat) ihtiyaç olmak
need
(isim) ihtiyaç, gereksinim, gerek, lüzum, yoksulluk, muhtaçlık
need
-e ihtiyacı olmak
need
{f} gerekmek

Bizim karşılıklı sorunumuza bir çözüm bulmak için birlikte çalışmamız gerekmektedir. - We need to work together to find a solution to our mutual problem.

Dünya'nın petrol yerine yeni enerji kaynakları geliştirmesi gerekmektedir. - The world needs to develop new energy sources in place of oil.

need
{i} 1. gereksinim, gereksinme, ihtiyaç; gerek, gereklik, gereklilik, lüzum: What are your needs? İhtiyaçlarınız nedir? a need for money para
need
{f} ihtiyacı olmak

Fakir olmak az şeye sahip olmak değil fakat çok şeye ihtiyacı olmaktır. - To be poor is not to have little, but to need much.

need
ihtiyaç duyma

Gittiğin yerde buna ihtiyaç duymayacaksın. - You won't be needing that where you're going.

Avrupa hiç kimseye ihtiyaç duymaz. - Europe doesn't need anyone.

need
ihtiyaç hissetmek
need
gerekirse

Gitmem gerekirse kendim giderim. - I'll go myself if I need to.

Biriyle konuşman gerekirse istediğin zaman beni ara. - If you need to talk to someone, call me any time you want.

need
gereksinim duymak
need
-mali
need
gereksinmek
need
gereksemek istemek
need
need ihtiyaç duy
need
yolsuzluk
need
gereksinim, gereksinme, ihtiyaç; gerek, gereklik, gereklilik, lüzum: What are your needs? İhtiyaçlarınız nedir? a need for money para
need
(Askeri) GEREKSİNME, İHTİYAÇ
Английский Язык - Английский Язык
need
to be obliged
{v} must
to be obliged or required to

    Расстановка переносов

    to be o·bliged or re·quired to

    Турецкое произношение

    tı bi ıblaycd ır rikwayrd tı

    Произношение

    /tə bē əˈblīʤd ər rēˈkwīrd tə/ /tə biː əˈblaɪʤd ɜr riːˈkwaɪrd tə/
Избранное