Ritmi hissedin ve tempoyu takip edin.
- Feel the rhythm and follow the beat.
Tom davulu yavaş bir tempoda çaldı.
- Tom beat the drum at a slow tempo.
Onları yenmek için, çok sıkı antrenman yaparız.
- In order to beat them, we practice very hard.
Yenmek kolay olmayacak.
- I won't be easy to beat.
O, öğle yemeğinde zamanında olmak için babasına söz verdi.
- She promised her father to be in time for lunch.
Tom'un yerinde olmak istemem.
- I wouldn't like to be in Tom's shoes.
Yumurtaları çırpmak için karıştırıcı kullanacak mısın?
- Are you going to use the blender to beat the eggs?