Bu kitaptaki her cümle mühimdir.
- Every sentence in this book is important.
Aşk mühim bir şeydir.
- Love is an important thing.
Su, insanlar için önemlidir.
- Water is important for people.
Terörizm, bir ülkenin bölünmesi ve ayrılıkçı bölgelerin oluşumu için en önemli faktördür.
- Terrorism is the most important factor for the division of a country and the creation of autonomous regions.
Meseleyi ona bırakmaktan başka çaremiz yoktu.
- We had no choice but to leave the matter to him.
Meselenin önemini ona iyice anlatmalısın.
- You must bring home to him the importance of the matter.
Madde üzerinde konuşalım.
- Let's talk over the matter.
Lütfen gelecek toplantıda maddeyi öne sür.
- Please bring the matter forward at the next meeting.
Dergi senatöre karşı birçok ciddi suçlama yaydı.
- The magazine spread many important charges against the Senator.
Konu hakkında seninle özel olarak konuşabilir miyim?
- May I talk with you in private about the matter?
Bu kesinlikle özel bir mesele.
- This is strictly a private matter.
Yüzyıllık Yalnızlık İspanyol edebiyatının Don Kişottan bu yana en önemli eseri sayılır.
- One Hundred Years of Solitude is considered the most important work of Spanish literature since Don Quixote.
En önemlisi, faizler tırmanıyor.
- Most importantly, the borrowing rates are going up.
O sevimli ve daha da önemlisi, sınıfı var.
- She's cute, and more importantly, has class.
Sorry for pouring ketchup on your clean white shirt! - Oh, don't worry, it does not matter.
... of anything more important than creating economic opportunity ...
... weapons will move towards disarmament, which is why it's so important for the United States ...