Öğretmen beni sınavdan muaf tuttu.
- The teacher excused me from the examination.
Kendimi masadan muaf tuttum.
- I excused myself from the table.
Onun kovulması için hiçbir sebep yok.
- There is no reason why he should be dismissed.
Polisler insanları kovdu.
- The police dismissed the people.
Her şeyi göz önünde bulundurarak, onun davranışı mazur görülebilir.
- Taking all things into consideration, his conduct can be excused.
Lütfen bir dakika mazur görür müsünüz?
- May I please be excused for a minute?