Yakalanmak istemiyorum.
- I don't want to be caught.
Yakalanmak istemedim.
- I didn't want to be caught.
Bill çok erken kalktı ve ilk treni yakaladı.
- Bill got up so early that he caught the first train.
Yaşlı adam büyük bir balık yakaladı.
- The old man caught a big fish.
Soğuk algınlığına yakalanmış olabileceğimi düşünüyorum.
- I think I might've caught a cold.
Eve dönerken yağmura yakalanmıştım.
- I was caught in a shower on my way home.
Yakalanmak istemiyorum.
- I don't want to be caught.
Yakalanmak istemedim.
- I didn't want to be caught.
Hırsız yakalanmaktan nasıl kaçınabildi?
- How did the thief manage to avoid being caught?
Tom yakalanmak istemiyor.
- Tom doesn't want to be caught.
... But something caught my eye here. ...
... AND AT THE VERY LAST SECOND HE CAUGHT ME. ...