to be able to go

listen to the pronunciation of to be able to go
Английский Язык - Турецкий язык

Определение to be able to go в Английский Язык Турецкий язык словарь

may
{f} mümkün olmak
may
{f} ebilmek
may
{f} abilmek
may
{f} olası olmak
be able to
ebilmek
may
bilmek

Bizim her an ölebilir olduğumuzu bilmek üzücü. - It's sad to know that we may die any moment.

Bir otelde yangın kaçışının nerede olduğunu bilmek hayatınızı kurtarabilir. - Knowing where the fire escape is in a hotel may save your life.

may
yardımcı f. (might) -ebilmek, -meli, -malı (İzin/olanak/olasılık belirtir.): May I have a drink of water? Bana bir bardak su verir misin? He
be able to
-abılmek
be able to
-abilmek
be able to
elinden gelmek
be able to
muktedir olmak
be able to
yapabilmek için
be able to
-ebilmek
may
Mayıs

İngiltere ve İskoçya, 1 Mayıs 1707'de birleşti ve Büyük Britanya Krallığı'nı oluşturdu. - England and Scotland were unified on May 1, 1707, to form the Kingdom of Great Britain.

23 Mayıs'ta geleceğim. - I'll come on May 23rd.

may
akdiken çiçekleri
may
(olasılık belirtir) -ebilmek
may
(izin belirtir) -ebilmek
may
(dilek belirtir) --ir inşallah
be able to
-e bilmek, muktedir olmak, yapabilmek
to be able
muktedir
Английский Язык - Английский Язык
may

O weary night, O long and tedious night, / Abate thy houres, shine comforts from the East, / That I may backe to Athens by day-light .

be able to
can, to have the ability to
be able to
be capable of -
to be able to go

    Расстановка переносов

    to be a·ble to go

    Турецкое произношение

    tı bi eybıl tı gō

    Произношение

    /tə bē ˈābəl tə ˈgō/ /tə biː ˈeɪbəl tə ˈɡoʊ/

    Видео

    ... So being able to go here, unless you're a snorkeler or ...
    ... But I was haunted by being able to go back to New York, ...
Избранное