Bu senin menfaatin için.
- This is for your benefit.
Bu makale hem askeri harcamaları azaltmanın sakıncalarını hem de faydalarını analiz eder.
- This article analyzes both the benefits and the drawbacks of reducing military spending.
Güzel olmanın bir sürü faydası vardır.
- There are many benefits to being beautiful.
O, benim erkek arkadaşım değil, sadece yararı olan platonik aşk.
- He's not my boyfriend, it's just platonic love with benefits!
Onun yararına onlara yardımcı olduğu kesindir.
- It is certain that he helped them for the benefit of himself.
Bu planı gerçekleştirmek karşılıklı olarak yararımıza olacaktır.
- It will be to our mutual benefit to carry out the plan.
Yurt dışında bir gezi size yarar sağlayacaktır.
- You will benefit by a trip abroad.
Toplum yeni sanayiden yarar sağlayacaktır.
- The community will benefit from the new industry.
... Is ' is it because that somehow middle-class families are going to benefit too much from ...
... so, they will have that deeper economic relationship that will benefit the aspirations of the Iranian ...