O,o kediye bakmak için istekliydi.
- He was willing to care for that cat.
Ona bakmak için para gönderdi.
- He sent money to help care for her.
Ben yabancı yemekten hoşlanmam.
- I don't care for foreign food.
Onun konuşma şeklinden hoşlanmıyorum.
- I don't care for the way he talks.
I cared for my ailing mother for five years.