Bir dakikada altmış saniye vardır.
- One minute has sixty seconds.
Işık saniyede 186.000 millik bir hızla hareket eder.
- Light travels at a velocity of 186,000 miles per second.
Onlar bize yardım etmek için geldiler.
- They came to our assistance.
Tom sana yardım etmek için görevlendirilecek.
- Tom will be assigned to assist you.
Onun ikinci oğlu evlendi ve yuva kurdu.
- His second son married and settled down.
Osaka, Japonya'nın ikinci en büyük şehridir.
- Osaka is the second largest city of Japan.
Tom hareketi destekledi.
- Tom seconded the motion.
Mali olarak ressama yardım ettiler.
- They assisted the painter financially.
Yardım edebilir miyim?
- May I be of assistance?
İdrar şişesi ile tuvalete gidecek birisine yardımcı olmak için teknik terminoloji nedir?
- What's the technical terminology for assisting someone to go to the toilet with a urine bottle?
Zavallı adama yardımcı olmak için zahmete girdi.
- He took the trouble to assist the poor man.
Erkek kardeşine ev ödevinde yardım etti.
- She assisted her brother with his homework.
Benim bahçe işlerinde bana yardım etmeni istiyorum.
- I would like you to assist me with my gardening.
En küçük erkek kardeşimin ilk evliliğinden iki çocuğu var, ve diğer çocuk ikinci evliliğinden.
- My youngest brother has two children from his first marriage, and another child from his second.
Eldivenin tekini kaybettim. Şimdi diğer tekiyle ne yapmam gerekiyor?
- I lost a glove. Now what should I do with the second one?
A great part of the nobility assisted to his opinion.
He had two assists in the game.
Would you please assist John with learning English.
The foundation gave a much needed assist to the shelter.
... And I think it's a very good idea for Google to assist in ...