Bir çivi araba lastiğine girdi.
- A nail penetrated the car tyre.
Bir mıknatıs bir seferde çok sayıda çiviyi toplayabilir ve tutabilir.
- A magnet can pick up and hold many nails at a time.
Tom kapıyı çivileyerek kapattı.
- Tom nailed the door shut.
Onlar çivileri söktü.
- They pulled out the nails.
Sanırım onu yakaladın.
- I think you nailed it.
Onları nerede yakaladın?
- Where did you nail them?
I really nailed that test.