Bu öğleden sonra Tom'un birşeyler yapmasına yardım edeceğim.
- I'm going to help Tom do something this afternoon.
Yarın sabah Tom'un birşeyler yapmasına yardım etmeliyim.
- I have to help Tom do something tomorrow morning.
Biraz geç olduğunu biliyorum ama şimdi uğramamın bir sakıncası var mı? Seninle tartışmam gereken bir şeyim var.
- I know it's kind of late, but would you mind if I came over now? I have something I need to discuss with you.
Köpeğini besleyecek bir şey almak için biraz paraya ihtiyacı vardı.
- She needed some money to buy something to feed her dog.
Bir pizza falan sipariş edebiliriz.
- We could order a pizza or something.
Neden parka falan gitmiyoruz?
- Why don't we go to the park or something?
Sana önemli bir şey söylemek istiyorum.
- I want to tell you something important.
Önemli bir şey biliyor gibi görünüyor.
- She seems to know something important.
Olağanüstü bir şey görmek istiyor musun?
- Do you want to see something extraordinary?
Bazı doktorlar hastalarını memnun etmek için bir şeyler söylerler.
- Some doctors say something to please their patients.
Tatlı bir şey istiyorum.
- I want something sweet.
Ben, bir dereceye kadar sizinle aynı fikirdeyim.
- I agree with you to a degree.