to a certain extent, somewhat; quite, to an extreme degree

listen to the pronunciation of to a certain extent, somewhat; quite, to an extreme degree
Английский Язык - Турецкий язык

Определение to a certain extent, somewhat; quite, to an extreme degree в Английский Язык Турецкий язык словарь

something
birşey

Tom asla ağzını birşeyi şikayet etmeden açmaz. - Tom never opens his mouth without complaining about something.

Yarın sabah Tom'un birşeyler yapmasına yardım etmeliyim. - I have to help Tom do something tomorrow morning.

something
biraz

O, oryantal sanatında birazcık uzmandır. - He is something of an expert on oriental art.

Köpeğini besleyecek bir şey almak için biraz paraya ihtiyacı vardı. - She needed some money to buy something to feed her dog.

something
falan

Aptal ya da falan olduğumu düşünüyor musun? - Do you think I'm stupid or something?

Neden parka falan gitmiyoruz? - Why don't we go to the park or something?

something
{i} önemli bir şey

Mary'yi gördüğüm her seferde, ondan yeni ve önemli bir şey öğreniyorum. - Each time I see Mary, I learn something new and important from her.

Sana önemli bir şey söylemek üzereyim. - I'm about to tell you something important.

something
bir parça şey
something
olağanüstü bir şey

Olağanüstü bir şey görmek istiyor musun? - Do you want to see something extraordinary?

something
(hiç yoktan iyi) bir şey
something
bir şey

Tatlı bir şey istiyorum. - I want something sweet.

Sana küçük bir şey getirdim. - I've brought you a little something.

something
{i} 1. bir şey: She wants something brighter. Daha frapan renkli bir şey istiyor. Can I get you something to drink? Size içecek bir şey
something
bir şey: She wants something brighter. Daha frapan renkli bir şey istiyor. Can I get you something to drink? Size içecek bir şey
Английский Язык - Английский Язык
something
to a certain extent, somewhat; quite, to an extreme degree

    Расстановка переносов

    to a cer·tain extent, somewhat; quite, to an ex·treme de·gree

    Произношение

Избранное