Onunla tanışıncaya kadar, o, bilgiyi bilmiyordu.
- She didn't know the information till she met him.
O, sabahtan akşama kadar çalıştı.
- He worked from morning till night.
Bir ebeveynin sevgisini kendimiz ebeveynler oluncaya kadar asla bilmeyiz.
- We never know the love of a parent till we become parents ourselves.
O, mezun oluncaya kadar çok utangaçtı.
- She had been very shy till she graduated.
Ben gelinceye kadar onlara beklemesini söyle.
- Ask them to wait till I come.
Sadece ben gelinceye kadar pozisyonunu bozma.
- Just hold your position till I arrive.
O zamana kadar her şey olabilir.
- Anything may happen till that time.
Sadece o zamana kadar beklemek zorunda kalacağız.
- We'll just have to wait till then.
Çiftçi gün doğumunda kalktı ve gün batımına kadar çalıştı.
- The farmer rose at sunrise and worked till sunset.
Sabahtan akşama kadar çiftlikte çalışıyor.
- He works on the farm from morning till night.
O kadar sıcak bir geceydi ki gece yarısına dek uyuyamadım.
- It was such a hot night that I could not sleep till midnight.
Ben ona kadar sayıncaya dek bekleyin.
- Wait till I count to ten.
Umarım bu iyi hava o zamana kadar devam edecek.
- I hope this good weather will hold till then.
Sadece o zamana kadar beklemek zorunda kalacağız.
- We'll just have to wait till then.
Birçok eski araba direksiyon yerine yeke kullanırdı.
- Many early cars used a tiller instead of a steering wheel.
Şimdiye kadar Amerika Birleşik Devletleri kendini dünyanın polisi olarak adlandırdı ve askeri güce dayanarak baskıya devam etmektedir.
- Up till now the United States has called itself the world's police and continues suppression relying on military force.
Pull all the tills and lock them in the safe.
My count of my till was 30 dollars short.
... plan till you're 26 years old. And it also says that they're ' you're going to have ...
... the real way to get people you know thank you to tell what told to wait till ...