06:00 ya kadar başlayamam.
- I cannot start till six o'clock.
Onunla tanışıncaya kadar, o, bilgiyi bilmiyordu.
- She didn't know the information till she met him.
O, mezun oluncaya kadar çok utangaçtı.
- She had been very shy till she graduated.
O oluncaya kadar onun hakkında endişelenmeyelim.
- Let's not worry about that till it happens.
Ben gelinceye kadar onlara beklemesini söyle.
- Ask them to wait till I come.
Ben gelinceye kadar onun beklemesini iste.
- Ask him to wait till I come.
O zamana kadar ne yaparım?
- What do I do till then?
Dükkân ne zamana kadar açık?
- When is the store open till?
Sabahtan akşama kadar çiftlikte çalışıyor.
- He works on the farm from morning till night.
Çiftçi gün doğumunda kalktı ve gün batımına kadar çalıştı.
- The farmer rose at sunrise and worked till sunset.
O kadar sıcak bir geceydi ki gece yarısına dek uyuyamadım.
- It was such a hot night that I could not sleep till midnight.
Ben ona kadar sayıncaya dek bekleyin.
- Wait till I count to ten.
O zamana kadar durumun tehlikesini fark etmedim.
- Not till then did I realize the danger of the situation.
Umarım bu iyi hava o zamana kadar devam edecek.
- I hope this good weather will hold till then.
Birçok eski araba direksiyon yerine yeke kullanırdı.
- Many early cars used a tiller instead of a steering wheel.
Şimdiye kadar Amerika Birleşik Devletleri kendini dünyanın polisi olarak adlandırdı ve askeri güce dayanarak baskıya devam etmektedir.
- Up till now the United States has called itself the world's police and continues suppression relying on military force.
Pull all the tills and lock them in the safe.
My count of my till was 30 dollars short.
... the real way to get people you know thank you to tell what told to wait till ...
... It's not coming out till later in April. ...