tiempo

listen to the pronunciation of tiempo
Испанский Язык - Турецкий язык
zaman
hava
zamanlı
zamanl
havalarda
vakti olmak
sefere
havalar
seferlik
uzun zaman

Uzun zamandır sigara içmedim. - No he fumado durante mucho tiempo.

Uzun zamandır istediğim fotoğraf makinesi budur. - Esta es la cámara que he querido por mucho tiempo.

havasin
saati
zaman alan
hava durumu
bir zaman
seferi
seferde
zamanı olmak
zaman alıcı
vakit

Plajda arkadaşlarınla vakit geçirebilirsin. - En la playa puedes pasar tiempo con tus amigos.

O vakitler, Büyük Britanya savaş için hazır değildi. - En aquel tiempo, Gran Bretaña no estaba lista para la guerra.

saatin
zamanı

Her şeyin bir zamanı vardır. - Hay un tiempo para todo.

Kitap okumak için zamanım yok. - No tengo tiempo para leer libros.

uygun zaman
Испанский Язык - Английский Язык
part
movement
quarter
weather
time, system used to place one event in relation to another (such as past vs. present, yesterday vs. today)
tense, era
cyclone
period
tense
time consuming