Bob o konuyu derin derin düşündü.
- Bob thought deeply about that matter.
Tom, Mary'nin gözlerine derin derin baktı.
- Tom looked deeply into Mary's eyes.
Tom dönüm noktası ile yaş dönümü arasındaki farkı bilmiyor.
- Tom doesn't know the difference between climax and climacteric.
Tom dönüm noktası ile yaş dönümü arasındaki farkı bilmiyor.
- Tom doesn't know the difference between climax and climacteric.