O, vahşi köpeğin bağlı tutulmasını istedi.
- He demanded that the savage dog be kept tied up.
Bu, elinin biri arkanda bağlıyken biriyle dövüşmek gibidir.
- This is like fighting someone with one arm tied behind your back.
Tek bir şirkete bağlanmak istemiyorum.
- I don't want to be tied to one company.
Annem bir parça ip ile üç kurşun kalemi bağladı.
- Mother tied up three pencils with a piece of string.
Onlar hırsızı ağaca bağladılar.
- They tied the thief to the tree.
Rıhtıma bağlanmış birkaç balıkçı teknesi var.
- There are a number of fishing boats tied up at the dock.
Uyandığımda, kendimi bağlanmış buldum.
- When I woke up, I found I had been tied up.
... they remain tied to more ancient ways of life. ...
... Now, we're able to do this because your book purchase is tied to your Google account, not ...