Tom düşüncesizdi, değil m?
- Tom was thoughtless, wasn't he?
Bir saatlik düşüncesizlik yıllarca gözyaşlarına neden olabilir.
- One hour of thoughtlessness can cause years of tears.
Kelimeler düşünceleri ifade eder.
- Words express thoughts.
O çok düşünceli ve sabırlı.
- She is very thoughtful and patient.
Bir yılanı sadece düşünmek beni titretiyor.
- The mere thought of a snake makes me shiver.
Bunu hiç düşünmedim, dedi adam. Ne yapmalıyız?
- I've never thought about this, said the man. What should we do?
O çok düşünceli ve sabırlı.
- She is very thoughtful and patient.
Bu düşündüğümden farklı.
- This is different from what I thought.
Onun fikrinin konu ile ilgili olduğunu düşünmüştüm.
- I thought his opinion was relevant.
Bu konu ile ilgili düşüncelerini duymaya can atıyorum.
- I look forward to hearing your thoughts on this matter.
O, çok düşünceli bir kişidir.
- He is a very thoughtful person.
Yüzünde düşünceli bir görünüm vardı.
- She had a thoughtful look on her face.
Önce plandan hoşlandığımı düşündüm fakat ikinci düşünüşümde ona karşı çıkmaya karar verdim.
- At first I thought I liked the plan, but on second thought I decided to oppose it.
Bu, bu konuda şimdiye kadar ilk kez düşünüşüm.
- This is the first time I've ever thought about this.
Tom bana Mary'nin nazik olduğunu düşündüğünü söyledi.
- Tom told me that he thought Mary was courteous.
Sözümü bana hatırlattığınız için çok naziksiniz.
- It is thoughtful of you to remind me of my promise.
Ben onun babası olduğunu düşündüğüm adam tam bir yabancı olduğunu kanıtladı.
- The man who I thought was his father proved to be a perfect stranger.
Bir şarkıcı olduğunu düşündüğüm kız farklı bir kişi olduğunu kanıtladı.
- The girl who I thought was a singer proved to be a different person.
Seninle ilişkiyi bitirseydim, seninle tekrar görüşmek zorunda kalmayacağımı sandım.
- I thought if I broke up with you, I'd never have to see you again.
Yeni bir anlaşmayı görüşmek için buraya geldiğimizi düşündüm.
- I thought we came here to discuss a new deal.
Çekici kadınların genellikle aptal olduğu düşünülmektedir.
- Attractive women are often thought to be dumb.
Birçok sağır insan özürlü olarak düşünülmekten hoşlanmazlar.
- Many Deaf people dislike being thought of as disabled.
Sanırım arabanın içinde kalmanı söylemiştim.
- I thought I told you to stay in the car.
Seni tanıdığımı sanıyordum.
- I thought I knew you.
Lütfen çöpünü yanına al ve onu özenli bir şekilde at.
- Please take your rubbish with you and dispose of it thoughtfully.
Sorunun bir parçası olduğumu düşündüm.
- I thought I was part of the problem.
Önce plandan hoşlandığımı düşündüm fakat ikinci düşünüşümde ona karşı çıkmaya karar verdim.
- At first I thought I liked the plan, but on second thought I decided to oppose it.
O açık pencereden uçmak üzere olduklarını düşünüyordu.
- She thought they were about to fly out through the open window.
Eastern thought.
The only reason some people get lost in thought is because it’s unfamiliar territory. —Paul Fix.
A thoughtless remark.
The debate turned into thoughtless bickering.