Her ne istiyorsanız buyrun.
- Please help yourself to whatever you like.
Her ne istiyorsanız yiyebilirsiniz.
- You can eat whatever you like.
Okumak istediğin herhangi bir kitabı alabilirsin.
- You may have whatever book you want to read.
Hakkında mahcup olacağın herhangi bir şey yok.
- You have nothing whatever to be embarrassed about.
Her ne istiyorsanız yiyebilirsiniz.
- You can eat whatever you like.
Her yokuşun bir de inişi vardır.
- Whatever has a beginning also has an end.
O sarhoşken, homurdanıyor ve kavga ediyor. O ayıkken, eline ne gelirse atıyor ve hiçbir şey söylemiyor.
- When he is drunk, he grumbles and fights. When he is sober, he lies on whatever comes to hand and says nothing.
Ne olursa olsun, hiç kimseye bunun hakkında bir şey anlatmayacağım.
- Whatever happens, I won't tell anybody about it.
Hakkında endişe edeceğin herhangi bir şey yok.
- You have nothing whatever to worry about.
Hakkında suçlu hissedeceğin herhangi bir şey yok.
- You have nothing whatever to feel guilty about.
Ölüm, hangi biçimde olursa olsun, iğrençtir.
- Death, in whatever form, is repulsive.
Hangi tür yardıma ihtiyacı varsa Tom'a ver.
- Give Tom whatever help he needs.
... But here's where the magic starts because any thing that ...
... why we'd not sent any people to Mars. ...