Английский Язык - Турецкий язык
Определение thirst; want of drink в Английский Язык Турецкий язык словарь
- drought
- kuraklık
Birçok köylü kuraklık esnasında öldü.
-Many peasants died during the drought.
Kuraklık dönemi ürüne ciddi hasar verdi.
-The spell of drought did severe damage to the harvest.
- drought
- {i} kıtlık
Kıtlık süresince birçok köylü öldü.
-Many peasants died during the drought.
- drought
- kurak
Kuraklık dönemi ürüne ciddi hasar verdi.
-The spell of drought did severe damage to the harvest.
Kuraklıktan dolayı, çim soldu.
-Because of the drought, the grass has withered.
- drought
- nemsiz
- drought
- susuzluk
- drought
- susuz
- drought
- kıt
Kuraklık sırasında, çiftçiler kıt kanaat zorlukla geçinebiliyorlar.
-During droughts, farmers are barely able to eke out a living.
Kıtlık süresince birçok köylü öldü.
-Many peasants died during the drought.
- drought
- eksiklik
- drought
- droughty kurak
- drought
- {i} darlık
Связанные Термины
Английский Язык - Английский Язык
Определение thirst; want of drink в Английский Язык Английский Язык словарь
- drought
thirst; want of drink
Произношение
Resimler
История
Избранное