Bir sürü kişi pandispanyayı fırınlanması zor sanmakta, ama yeterince yumurta kullanırsanız hiçbir şey sahiden ters gitmeyebilir.
- Many people think that sponge cake is difficult to bake, but if you use enough eggs, nothing can really go wrong.
Ne hakkında konuştuğumu bildiğimi düşünmek istiyorum.
- I like to think I know what I'm talking about.
Oğlumun hâlâ hayatta olduğunu düşünmek elimde değil.
- I cannot help thinking that my son is still alive.
Doktor, hangi ilacı vereceğine karar vermeden önce dikkatlice düşünür.
- The doctor thinks carefully before deciding what medicine to give.
Onun bir doktor olduğunu düşünüyorum.
- I think he is a doctor.
Sanıyorum iyi bir düşünce değil.
- I think it's not a good idea.
Bu makale düşüncemi etkileyecek.
- This article will affect my thinking.
O şarkıyı duyduğum her zaman,lise günlerimi düşünürüm.
- Every time I hear that song, I think of my high school days.
Onlar kişinin mütevazı ya da tembel olduğunu düşünürdü.
- They would think the person is modest or lazy.
Bazı insanlar ana dili İngilizce olanların Çince öğrenmelerinin zor olduğuna inanmaktadır fakat ben aynı fikirde değilim.
- Some people think that it is difficult for a native speaker of English to learn Chinese, but I disagree.
Sana inanmak istediğimi düşünmüyor musun?
- Don't you think I want to believe you?
Ne düşündüğünü tahmin etmek mümkün değil.
- There is no telling what he is thinking.
Üç saatten daha fazla beklemek zorunda olacağını sanmıyorum.
- I don't think you'll have to wait for more than three hours.
Ne kadar süre beklemek zorunda kalacağımızı düşünüyorsun?
- How long do you think we'll have to wait?
Sizce mantıksız davranıyor muyum?
- Do you think I'm being unreasonable?
Sizce ben şişman mıyım?
- Do you think I'm fat?
Sence, yalnız mı gitmeliyim?
- Do you think I should go alone?
Sence bugün yağmur yağacak mı?
- Do you think it'll rain today?
Bugün yağmur yağacağını düşünüyorum.
- I think it's going to rain today.
Bu kitabın okumaya değer olacağını düşünüyor musun?
- Do you think this book is worth reading?
Çocuklarımızı ve torunlarımızı düşünmek zorundayız.
- We must think of our children and grand-children.
Başka birini düşünmek zorunda kalacağız.
- We'll have to think of someone else.
Sana sık sık sigara içme,o şekilde sigara içme deniliyorsa, düşünmeye başla, belki sigara içmek toplum ahlakına ya da bir şeye yönelik tehdittir.
- When you are constantly told no smoking, no smoking like that, you start thinking, maybe smoking really is a threat to public morals or something.
Lise günlerimi düşünmeden o şarkıyı dinleyemem.
- I can not hear that song without thinking of my high school days.
Sadece zayıf olduğumu düşünen insanlara sahip olmak istemiyorum.
- I just don't want to have people thinking I'm weak.
Karışık akıl, bir şeyi aşırı düşünen, bir yerde pıhtılaşan akıldır.
- The confused mind is the mind that, thinking something over, congeals in one place.
Kelimeler düşünceleri ifade eder.
- Words express thoughts.
O çok düşünceli ve sabırlı.
- She is very thoughtful and patient.
Orijinal plan hakkında ne düşünüyorsun?
- What do you think of the original plan?
Her zaman her şeyi düşünmemi bekleyemezsin.
- You can't expect me to always think of everything!
Modern sanat hakkında ne düşünüyorsunuz?
- What do you think of modern art?
Yeni öğretmen hakkında ne düşünüyorsunuz?
- What do you think of the new teacher?
Onun hakkında düşünmek için biraz zamana ihtiyacım var.
- I need some time to think about it.
Onun hakkında düşünmek zorunda kalacağım.
- I'll have to think about it.
Tom onun hakkında düşünmek için bir ya da iki güne ihtiyacı olduğunu söyledi.
- Tom said he needed a day or two to think about it.
Onun hakkında düşünmek için biraz zamana ihtiyacım var.
- I need some time to think about it.
He thinks the world of you.
Neden her şey hakkında düşünmek zorundayım?
- Why do I have to think of everything?
Plan üzerinde düşünmek zorundayız.
- We have to think over the plan.
Tom Mary'ye seçenekleri üzerinde düşünmek için biraz zaman almayı tavsiye etti.
- Tom advised Mary to take some time to think over her options.
Bir beyin takımı nedir?
- What is a think tank?
Bunu hiç düşünmedim, dedi adam. Ne yapmalıyız?
- I've never thought about this, said the man. What should we do?
Yılanları çok düşünme onu solduruyor.
- The very thought of snakes makes her turn pale.
I hope you won’t think me stupid if I ask you what that means.
I think she is pretty, contrary to most people.
Idly, the detective thought what his next move should be.
I tend to think of her as rather ugly.
I'll have a think about that and let you know.
And than hym thought there com an olde man afore hym whych seyde, ‘A, Launcelot, of evill wycked fayth and poore beleve!’.
I thought for three hours about the problem and still couldn’t find the solution.
I think she’ll pass the examination.
here are general or global strategies whose effects may not show up as decision points marked by pauses as opposed to more local strategies that show up in think-aloud protocols as the translator verbalizes the options he or she is considering.
He got halfway out the door, thought better of it, and decided to stay home, instead.
I don't think much of her new book.
A girl's got to think on her future..
You have given me things to think on. I have never thought about the Creator in this way.
Go home, think it over and tell me your decision on Monday.
For French today, we will learn the word douche - now, don't think too much!.
But don't think twice, it's all right.
I can think up plenty of excuses not to go, but we really should attend.
t's fair to say that now-disgraced former foreign affairs minister Maxime Bernier was thinking with his little head—as well as his fat one.
What did you say? Oh, nothing, I was just thinking aloud.
Eastern thought.
The only reason some people get lost in thought is because it’s unfamiliar territory. —Paul Fix.
... And the majority of people think by a wide margin that we should ...
... the way that you think it does" or "Corporate policy prohibits you doing it." ...