themen

listen to the pronunciation of themen
Немецкий Язык - Турецкий язык
Konu
konu başlıkları
temalar
konuları
Английский Язык - Турецкий язык

Определение themen в Английский Язык Турецкий язык словарь

themes
(Bilgisayar) temalar

Onun kitaplarında her zaman mevcut olan temalar vardır. - There are themes that are always present in his books.

themes
konular
themes
(Bilgisayar) düzenler
topics
(Bilgisayar) başlık

Biz değişik başlıklarda konuştuk. - We talked about various topics.

subjects
konular

En çok hangi konuları seversin? - What subjects do you like the best?

Bütün konular içerisinde en çok İngilizceyi severim. - I like English best of all subjects.

topics
konular

Yahudi-Hıristiyan konuları hakkında yazmamı istiyorsan para ödemek zorundasın. - If you want me to write about Judeo-Christian topics, you have to pay money.

Konuşma diğer konulara geçti. - The conversation moved on to other topics.

Немецкий Язык - Английский Язык
themes
topics of conversation
subjects
topics

We discussed different topics. - Wir haben uns über verschiedene Themen unterhalten.

We can not follow the latest topics without reading a newspaper every day. - Wenn man nicht jeden Tag eine Zeitung liest, kann man nicht über aktuelle Themen auf dem Laufenden bleiben.

Themen
themed
Themen
theme (only before noun) (place, event)
Die Diskussion kreiste um drei Themen:
The discussion pivoted on three topics:
Morgen werde ich über eines dieser Themen geprüft.
Tomorrow, I'll be examined on one of these topics
auf verschiedenste Themen zu sprechen kommen
to alight upon a variety of topics
die Themen (für etwas) vorgeben
to set the agenda (for something)