the very same

Английский Язык - Турецкий язык

Определение the very same в Английский Язык Турецкий язык словарь

Связанные Термины

the same

{i} tıpkı

the same

{i} farketmez

the same

{i} değişmemiş

the same

{i} aynı

Fahrenheit, termometreyi bulan Alman bir mucittir. Aynı zamanda onun ismi bir sıcaklık birimine verilmiştir. - Fahrenheit is a German inventor who invented the thermometer. At the same time, his name is given to a unit of temperature.

Aynı hatayı tekrar yapma. - Don't make the same mistake again.

the same

{i} aynen

the same

{i} aynı şekilde

Hegel'le aynı şekilde, Panovsky'nin diyalektik kavramı tarihe önceden belirlenmiş bir rotayı izlettirir. - In the same way as Hegel, Panovsky's notion of the dialectic makes history follow a predetermined course.

Tom tam olarak Mary gibi aynı şekilde hissediyor. - Tom feels exactly the same way as Mary does.

the same

{i} farksız

very same

Aynı

Ben sadece aynısını John'a söylüyordum. - I was just saying the very same thing to John.

Aynı hatayı tekrar yaptın. - You have made the very same mistake again.

the same

aynı kişi

the same

aynısı

Английский Язык - Английский Язык

Определение the very same в Английский Язык Английский Язык словарь

exactly the same

Связанные Термины

the same

idem

The same

ilk

the same

{i} same thing as mentioned before

Расстановка переносов

the ve·ry same

Турецкое произношение

dhi veri seym

Произношение

/ᴛʜē ˈverē ˈsām/ /ðiː ˈvɛriː ˈseɪm/

Видео

... to do is to go back to the very same policies that got us there. ...

... Well, believe it or not, that same comet, the very same comet that initiated the British ...