Dişlerimi fırçalarım; Saçımı tararım.
- I brush my teeth; I comb my hair.
Benim bir tahta tarağım var.
- I have a wooden comb.
Saçımı taramak zorundayım.
- I have to comb my hair.
Saçımı taramak için bir aynaya ihtiyacım var.
- I need a mirror to comb my hair.
Kel bir adama tarak almayı önerme.
- Don't recommend a bald guy to buy a comb.
Bit yumurtalarını kontrol etmek için ince dişli bir tarak kullanabilirsiniz.
- You can use a fine-toothed comb to check for nits.
Bu tarakla saçlarımı fırçalamayı severim.
- I like to comb my hair with this comb.
Dişlerimi fırçalarım; Saçımı tararım.
- I brush my teeth; I comb my hair.