Ben gerçekten yaparım, küçük siyah tavşan cevap verdi.
- I really do, replied the little black rabbit.
Şu tavşan benim turpları alıp kaçıyor.
- That rabbit's getting away with my radishes!
Tom yetiştirdiği tavşanları hatırladı.
- Tom remembered the rabbits he used to raise.
Tavşanlar havuç yemeği severler.
- Rabbits like to eat carrots.