Tom köpeğini eğitmek için birini kiraladı.
- Tom hired someone to train his dog.
Merkezin hedefi, diğer ülkelerden gelen gençleri belli bir zaman aralığında eğitmek olmalıdır.
- The goal of the center should be to train young people from other countries within a specific time period.
Az daha treni kaçırıyordum.
- I almost missed the train.
Sonraki durakta trenden ineceğim.
- I'm getting off the train at the next stop.
Bu makineyi çalıştırmak için özel bir eğitim gerekli değil.
- No special training is needed to operate this machine.
Trene zamanında yetişmek için acele etti.
- He hurried so as to be in time for the train.
Son trene yetişmek için hızlı koştu.
- He dashed to catch the last train.
Develerden oluşan uzun bir kervan batıya doğru ilerliyordu.
- A long train of camels was moving to the west.