Bilgisayarım doğru şekilde topraklanmış bir prize bağlı.
- My computer is connected to a properly grounded outlet.
Burada yabancı bir topraktayız.
- We're on unfamiliar ground here.
Bu park asil bir aile için bir avlanma yeriydi.
- This park used to be a hunting ground for a noble family.
Depremin ardından, insanlar şaşkınlıkla yerdeki derin çukura baktılar.
- After the earthquake, people stared into the deep hole in the ground in surprise.
O, spor sahasını geçti.
- He crossed the sports ground.
Ev temele kadar yandı.
- The house burned to the ground.
Bazı temel kurallar belirleyelim.
- Let's establish some ground rules.
Bilgisayarım doğru şekilde topraklanmış bir prize bağlı.
- My computer is connected to a properly grounded outlet.
... food well is about 10 or 11 percent of the land surface of the earth. It’s not surprising ...
... the land surface of the earth. The land, the arable land, the land where we can grow ...