Sevmek kolay fakat sevilmek zordur.
- It is easy to love, but hard to be loved.
Ne kadar zor bir şey, sevmek ve akıllı olmak, ve her ikisi birden.
- How difficult a thing it is, to love, and to be wise, and both at once.
Aşk dünyayı döndürür.
- Love makes the world go round.
Aşk, sürekli olarak gizem ve sefalettir.
- Love is mystery and misery indefinitely.
Sevgiden daha pahalı bir şey yoktur.
- There's nothing more expensive than love.
Anne sevgisi en muhteşem şeydir.
- Maternal love is the greatest thing.
Onun sevgilisi İngiliz hükümeti için çalışan bir casus.
- Her lover is a spy working for the British government.
Maury Povich'e gelen insanlar genellikle sevgililerinin onları aldattıkları ile ilgili önemli iddialarda bulunmaktadırlar.
- The people who come on the Maury Povich show often make pretentious claims about their lovers cheating on them.
Tom bir aşk mektubu yazmasına yardım etmemi istedi.
- Tom asked me to help him write a love letter.
Sana yardım etmek isterim ama çok fazla meşgulüm.
- I'd love to help you out, but I'm terribly busy.
Senin ona aşık olduğun kadar, onun sana aşık olduğunu bilmiyorsan; birine aşık olmak zordur.
- It's hard to love somebody when you don't know whether they love you as much as you love them.
Âşık olmak biraz zaman alır.
- Falling in love takes some time.
Bir insan kendi annesini sevmelidir.
- One should love one's own mother.
Hiç kimse onun onu sevip sevmediğini bilmiyor.
- No one knows if he loves her or not.