Onların evliliklerinden haberin olmamasına şaşırdım.
- I'm surprised that you don't know about their marriage.
Evlilik bir tür insan hakları ihlalidir.
- Marriage is a type of human rights violation.
O Bay Doğru'yu bulmak istiyor. Onun yaşında, o evlenmek için hazır olduğunu hissediyor.
- She wants to find Mr. Right. At her age, she feels that she’s ready for marriage.
Onun evlenme teklifini kabul etti.
- She accepted his hand in marriage.
Nikahsız evliliklerin sayısının arttığını düşünüyorum.
- I think the number of common-law marriages is on the rise.
Sami evlilik dışı olarak Mısır'da doğdu.
- Sami was born out of wedlock in Egypt.
Ana ve çocuk özel ihtimam ve yardım görmek hakkını haizdir. Bütün çocuklar, evlilik içinde veya dışında doğsunlar, aynı sosyal korunmadan faydalanırlar.
- Motherhood and childhood are entitled to special care and assistance. All children, whether born in or out of wedlock, shall enjoy the same social protection.