İzleyici kahkaha ile güldü.
- The audience roared with laughter.
Kahkaha en iyi ilaçtır.
- Laughter is the best medicine.
Genç adam kahkahalara boğuldu.
- The young man burst into laughter.
Kalabalık kahkahalara boğuldu.
- The crowd erupted into laughter.
Kahkaha ile gülmekten kendini alamadı.
- She couldn't help bursting into laughter.
O, gülmekten kırıldı.
- He burst into laughter.