Horatio, Cennette ve Dünyada sizin felsefenizde hayal edilenden çok daha fazla şeyler vardır.
- There are more things in Heaven and Earth, Horatio, than are dreamt of in your philosophy.
Cennette sevmek için bekleyebilirim.
- I can wait to love in heaven.
Gökyüzünden görüldüğünde,ada çok güzeldi.
- Seen from the sky, the island was very beautiful.
Gökyüzüne bakılırsa yakında yağmur yağacak.
- Judging from the sky, it will rain soon.
Gökyüzü yavaş yavaş bulutlandı.
- The sky has gradually clouded over.
Bütün gökyüzü aydınlandı ve bir patlama vardı.
- The whole sky lit up and there was an explosion.
Babam her zaman kendilerine yardım edenlere Allah yardım eder dedi.
- My father always said that heaven helps those who help themselves.
Allah elimizden gelen her şeyi yaptığımızı biliyor.
- Heaven knows we've done everything we can.
Başlangıçta Tanrı göğü ve yeri yarattı.
- In the beginning God created the heaven and the earth.
Tanrı'ya şükür bugün özgürüm.
- Thank heavens, I'm free today.
Göklerden ve yerden korkmayın fakat Wenzhou'lu bir kişinin kendi dilini konuştuğunu duymaktan korkun.
- Do not fear the heavens and the earth, but be afraid of hearing a person from Wenzhou speak in their local tongue.
Göklerde ve yerde aşkın veremeyeceği hiçbir şey yok.
- There is nothing in the Heavens and on the Earth that love cannot give.
O, haberi duyduktan sonra mutluluktan havalara uçtu.
- After he heard the news, Tom was in seventh heaven.
Gökyüzünde binlerce yıldız parlıyor.
- Thousands of stars shone in the heavens.
Göklerden ve yerden korkmayın fakat Wenzhou'lu bir kişinin kendi dilini konuştuğunu duymaktan korkun.
- Do not fear the heavens and the earth, but be afraid of hearing a person from Wenzhou speak in their local tongue.
Birçok yıldız gökyüzünde parlıyor.
- Many stars shine in the heavens.
Gökyüzünde binlerce yıldız parlıyor.
- Thousands of stars shone in the heavens.
Hava muhtemelen açacak.
- The sky is likely to clear up.
Hava soğuk olacak ve gökyüzü basık olacak.
- It will be cold and the sky will be overcast.
That year, a meteor fell from the sky.
We're not sure how long the cloudy skies will last.
There's not a cloud in the sky.
- There isn't a cloud in the sky.
There wasn't a cloud in the sky.
- There was not a cloud in the sky.
This mortal has incurred the wrath of the skies.
... The trick is how to get it out of the sky. ...
... we have messengers from heavens in the sky?" Well, one man dared to penetrate the secrets ...