O aktris şirketteki parlayan yıldızdır.
- That actress is the shining star in the company.
Biz gökyüzünde parlayan ilk yıldızı gördük.
- We saw the first star shining in the sky.
Güneş ışıl ışıl parlıyor.
- The sun is shining brightly.
Güneş ışıl ışıl parlıyordu.
- The sun was shining brightly.
Işıldayan gözleriyle beni dinliyordu.
- He was listening to me with his eyes shining.
Bu gece yıldızlar parlak şekilde parlıyor.
- The stars are shining brightly tonight.
Tom parlak zırhlı bir şövalye gibi beni kurtarmaya geldi.
- Tom came to my rescue, like a knight in shining armor.
O aktris şirketteki parlayan yıldızdır.
- That actress is the shining star in the company.
Çocuk parlayan gözlerle konuştu.
- The child talked with his eyes shining.
Bulutların üstünde, güneş parlamaya devam ediyor.
- Above the clouds, the sun keeps on shining.
a shining example.
... sun's shining, Gabe had a great party ...
... shining forth, pouring energy into the universe. ...