Select Keyboard:
Türkçe ▾
  1. Türkçe
  2. English
  3. العربية
  4. Dansk
  5. Deutsch
  6. Ελληνικά
  7. Español
  8. فارسی
  9. Français
  10. Italiano
  11. Kurdî
  12. Nederlands
  13. Polski
  14. Português Brasileiro
  15. Português
  16. Русский
  17. Suomi
  18. Svenska
  19. 中文注音符号
  20. 中文仓颉输入法
X
"1234567890*-Bksp
Tabqwertyuıopğü,
CapsasdfghjklşiEnter
Shift<zxcvbnmöç.Shift
AltGr

the remains of grain, etc

listen to the pronunciation of the remains of grain, etc
Английский Язык - Турецкий язык

Определение the remains of grain, etc в Английский Язык Турецкий язык словарь

grain
{i} tanecik
grain
(Mühendislik) tane

Bir sahilde kum tanelerinin sayısı hesaplanabilir. - The number of grains of sand on a beach is calculable.

Bir pirinç tanesini bile harcamamamız gerekir. - We shouldn't waste even one grain of rice.

grain
tahıl

Almanya tahıl ihraç ediyor mu? - Does Germany export grain?

Pirinç milyonlarca insanı besleyen bir tahıldır. - Rice is a grain that feeds billions of people.

grain
greyn
grain
(Gıda) hububat tanesi
grain
(Tekstil) kumaş çizgisi
grain
zerrecik
grain
parça
grain
zerre

Onun hikayesinde bir zerre gerçek yok. - There is not a grain of truth in his story.

grain
tohum

Çiftçiler, tahıl tohumlarını ilkbaharda ekerler. - Farmers sow grain seeds in spring.

grain
mermer taklidi boyamak
grain
{f} damarlı yapmak
grain
{i} (arpa, buğday, mısır v.b.) tane: three grains of wheat üç buğday tanesi
grain
{i} (bir ağaç parçasının içindeki)
grain
(isim) tane, tahıl, tanecik, zerre, granül, damar, çizgi, damarlı yüzey
grain
ağaç damarlarını taklit edercesine boyamak
grain
{i} damarlı yüzey
grain
(Tıp) Eczacı tartısında 0.065 gram
grain
hububat,tohum
Английский Язык - Английский Язык
grain
the remains of grain, etc
Избранное