Dan polis karakolunu telsizle aradı.
- Dan radioed the police station.
Geminin kaptanı telsiz operatörüne imdat sinyali göndermesini emretti.
- The ship's captain ordered the radio operator to send a distress signal.
Lütfen radyoyu açar mısın?
- Could you please turn the radio on?
Pardon ama radyoyu kısabilir misin acaba?
- Would you mind turning down the radio?